Saç ekimi, sakal ekimi, kaş ekimi, yara ve yanık izi ekimi operasyonları görünürde basit bir işlem olsa da işlemin kalitesini belirleyen birkaç faktör bulunmaktadır. Bu faktörler de ki oranların yüksek veya düşük oluşuna göre saç ekimi işlemin kalitesi pozitif veya negatif yönde artış göstermektedir. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz.
Öncelikle saç ekimine ihtiyaç olan bölgenin analizi ile başlamak gerekir. Çünkü bölgelere göre cilt altında ki kan dolaşımı ve damar yapısı değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin yara ve yanık izlerinde doku yapısının deforme olmasından dolayı ekim kalitesi değişkenlik gösterecektir. Başka bir örnek olacak kafanın frontal ( ön ) bölgesinde kan dolaşımı yüksek ve damar yapısı fazla iken posterior ( tepe ) bölgesinde daha az olmaktadır. Damar yapısı ne kadar yoğun ve kan dolaşımı ne kadar aktif ise o bölgeye ekim yapılan saç folikülü de ( saç kökü ) o orandan beslenecektir. Dolayısıyla ekim sonrası saç telinin çıkış süresi ve saç telinin kalınlığı değişkenlik gösterecektir.
Sonraki aşamada öncelikle saç ekim yapılacak bölge için gereken sayının donör alanda mevcut olup olmadığına bakılır. Saç ekimi yapılacak bölge ne kadar büyük ise bu alanı kapatmak için gereken saç folikülü de o ölçü de fazla olmalıdır. Tabi ki bu durumda donör alanın da ne kadar saç folikülü bulunduğu ve bu alandan ne kadar saç folikülün alınabileceğini belirlemek saç ekiminin en kritik aşamalarından birisidir. Örneğin donör alanda yeteri kadar saç folikülü olmazsa saç ekimi yapılacak bölge ya tam kapanmayacak lokal bir ekim olacak yada bütün alan seyrek bir görüntü de olacaktır. Eğer iki kulak arası kalan donör alan yeterli değilse yeterli saç folikülü sayısına ulaşabilmek için göğüs bölgesi, sakal bölgesi, omuz başı bölgesi, kol veya bacak bölgeleri değerlendirmeye alınarak buradan saç folikülü takviyesi yapılabilmektedir. Tabi ki donör alandan alınabilecek saç folikülü sayısı yeterli olsa bile saç foliküllerinin alımı ( FUE ) aşamasında işlemi yapan kişi profesyonel değil ise donör alana büyük zararlar verebilir. Bu zararlar genellikle saç foliküllerinin dengeli bir şekilde alınmamasından kaynaklı hastalıklı ve lokal boşlukların oluşması yada donör alanda ki saç derisine yoğun hasar bırakarak yara izlerinin oluşması olabilmektedir. Bu sebeplerden dolayı profesyonel kişi ve kurumlar ile çalışmak bu sorunların baştan ortaya çıkmasını engellemiş olacaktır. Foliküler Ünite Ekstraksiyon yönteminde saç folikülleri alınırken dikkat edilecek bir diğer husus da saç ekimi yapılacak bölgeye göre uygun donör alandan tek tek seçilerek alınacak saç folikülleri belirlenmelidir. Burada ki amaç çevresiyle uyum gösterecek saç föliküllerini seçmek. Örneğin ekim yapılacak bölgenin çevresinde ki saç telleri ince ise oraya kalın telli saç ekimi yapmak sonucun doğal görüntüden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Saç ekimi sonrası her ne kadar ekilen saçlar ile boşluk olan bölge kapansa da kişinin saç ekimi işlemi yaptırdığının belli olması sonucun hüsranla bitmesine sebep olacaktır.
Saç ekimi operasyonunun başarısında ki önemli faktörlerden bir tanesi de alın çizgisinin belirlenmesi aşamasıdır. Eğer alın çizgisi doğru yapılmazsa saç ekimi operasyonunda ekilen saç foliküllerinin hepsi çıkış yapmış olsa bile doğal görüntü elde edilmediği için kişinin sonucu yine tam tatmin edici olmayacaktır. Kişinin ihtiyacına göre hangi bölgeye ( saç ekimi, sakal ekimi, kaş ekimi, yara ve yanık izi gibi ) hangi teknikle yapılırsa yapılsın görüntünün doğal olması öncelikli olmalıdır. Bu çizgi belirlenirken öncelikle kişinin yaşını bilmek gerekir. Burada kişinin yaşı genç ise ilerdeki yaşlarında görüntüden rahatsız olmayacağı seviyede veya yaşı ilerlemiş bir kişiye de doğallıktan uzak 17 yaşındaki gibi çok aşağıdan da bir çizgi çizilmemelidir. Dikkat edilecek ikinci önemli faktör ise alın kas yapısına göre çizgiyi belirlemektir. Burada alın kas yapısına uygun çizim yapılmazsa saçları çıktığında kişi mimik yaparken veya konuşurken alın kasları hareket edeceği için saçları da hareket edecektir ve doğal görüntüden uzaklaşılmış olacaktır. Alın çizgisindeki üçüncü önemli faktör ise ön 2-3 sıra hatta özellikle tekli saç foliküllerini ekmek olacaktır. Bu bölgeye eğer çoklu saç folikülü ekilirse saçın başlangıç çizgisi doğal kademeli bir geçiş kazanmış olmaz ve keskin bir başlangıç çizgisi olur. O yüzden özellikle ön 2-3 sıra hatta tekli saç folikülü ekilir kat kat doğal geçiş sağlanır. Geriye doğru ise tekli ve çoklu saç folikülleri homojen bir dağılım yapılarak transferleri sağlanır. Tabi ki tüm bu analizlerin yanı sıra kişinin de onayını alarak yüz hattına uygun bir çizgi ( alın çizgisi, sakal çizgisi, kaş çizgisi ) yapılmalıdır.
Son olarak da saç ekimi küçükte olsa cerrahi bir işlemdir. Her cerrahi işlemde olması gerektiği gibi bu işleminde hastanede olması şarttır. Hastanede de gerekli şartların sağlanması gerekmektedir. Tabi tüm bunlar sağlansa bile insan faktörü her zaman en önemli kriter olacaktır. Ekip ne kadar profesyonel ise yapılan işleminde kalitesi o yönde artacaktır.