Çağımızda gerek erkek gerekse bayanlar için kişisel bakım çok büyük bir öneme sahiptir. Her insan güzel görünmek ister. Dış görünümde en büyük payı olan saçımız için de doğru ve düzenli bakımları uygulamak gerekmektedir. Günümüzde saç ekim merkezlerini genel olarak saçları dökülmüş kişiler tercih etmektedir. Aslında saç ekim merkezlerinin ilk ve asıl amacı kişinin orijinal saçını korumaktır. Saç ekim işlemi son çare olarak görülmelidir. Çoğu erkek ve bayan başlarda saç dökülmelerini az olduğu için önemsemez nasıl olsa çok saçım var diyerek geçiştirir. Fakat fazla sayıda dökülme var ise kesinlikle tedavi gerekmektedir. Günlük belirli sayıda dökülmeler normal kabul edilebilir. Çünkü saç telinin bir yaşam döngüsü vardır. Saç folikülünden ( kökünden ) uzayan saç teli belirli aralıklarla kendini rejenere eder. Tabi ki saç folikülü ölmüş olan yerlerde yeniden saç teli çıkmayacaktır. Saç dökülmesinde artış olup olmadığı sürekli kontrol edilmelidir. Bazen farkında olmadan kademeli bir artış göstermektedir. Bu artışa birden fazla sebep yol açmış olabilir. Bunları genelleme yapacak olursak; genetik faktörler, hormonal faktörler, çeşitli hastalıklar ve tedavileri için kullanılan ilaçlar, doğru beslenmemek, stres, sigara gibi sebepler öne çıkmaktadır. Günümüzde insanlar ne yazık ki çok fazla stres ve baskı altında yaşmaktadır. Bu yüzden en çok stresten kaynaklanan saç dökülmeleri gözlemlenmektedir.
Saç dökülmesinde iki aşamalı tedavi uygulanmalıdır. İlk aşamada saç derisi rejenarasyonu saçı besleyen kılcal kan damarları tekrar aktif hale getirilir. Saç folikülü bu kılcal kan damarları sayesinde ihtiyacı olan besinlerin emilimini düzenli olarak sağlamaktadır. Bu yüzden kılcal damarların yoğunluğuna ve aktiflik durumlarına göre saçın beslenmesi değişecektir. İkinci aşamada ise saç folikülünün ihtiyacı olan spesifik aminoasitler, vitaminler, mineraller saç derisine doğru açı, doğru derinlik ve doğru miktarda enjekte edilir. Böylece saç folikülünün ve saç derisinin ihtiyacı olan besinleri karşılamış oluruz. Bunun devamın da ise saç telinde kalınlaşma, saç teli renginde canlanma, dökülmekte olan saçlarda azalma veya dökülmenin komple durması ve saç derisinin de canlanması sağlanmış olur. Bu tedavide isimleri değişiklik gösterse de birbirinin türevi olan 2 ana yöntem bulunmaktadır. Bunlardan ilki PRP ( Platelet Rich Plasma ), ikincisi ise mezoterapidir.
Platelet Rich Plasma ( PRP ) ‘dan kısaca bahsetmek gerekirse hasarlı olan bölgeye kök hücre adını verdiğimiz trombosit’leri enjekte ederek hasarın giderilmesini sağlamak amaçlanır. Trombositler hücre rejenarasyonu sağlarlar. PRP insan vücudunda yüz bölgemizden tutun kemik bölgemize kadar kullanım alanları mevcuttur. Yanı PRP sadece saça yapılmaz. Fakat saça yapılan PRP biraz farklıdır içeriğinde özellikle biotin bulunmalıdır. Son zamanlarda teknolojinin gelişmesi ile PRP’nin daha gelişmiş versiyonu olan GRP kurumumuz tarafında aktif kullanılmaktadır. Bu yöntemin klasik PRP den fazlası olarak içerisinde özellikle “GROWTH FACTORS “ ( büyüme faktörleri ) bulunmaktadır. Aşamalarından kısaca bahsedecek olursak; kişi geldiğinde yaklaşık 8 cc kanı alınır ve klasik PRP tüpüne aktarılarak eritrositler ve trombositler ayrıştırılır. Sonrasında ayrıştırılan trombositler growth factor tüpüne alınarak büyüme faktörleri eklenir yine santrifüj edilerek plazma hazırlanmış olur. Hazırlanan bu karışım kişiye doğru şekilde enjekte edilir.
Mezoterapi’den kısaca bahsetmek gerekirse kompleks bir vitamin, mineral ve aminoasit karışımıdır. Bu karışımın içinde genel olarak dimetilaminoetanol, plant stem cell, hyaluronic acid, biotin, çinko, selenyum, alfalipoik asit, glutatyon, vitamin A, vitamin C, vitamin B1-B2-B3-B6-B12 bulunan ve bunların dışında ayrıca saç gelişimi hızını arttıran ve hücresel emilimi artırarak sonucun daha kaliteli olmasını sağlayan etken maddeler bulunmaktadır. Bu işlemde uygulama yapılacak kişiden kan alınmaz. Karışım hazır olarak yurtdışından gelmektedir. Kişi geldiğinde mezoterapi enjektöre alınarak ihtiyaç olan bölgeye doğru bir şekilde enjeksiyonu yapılır.
Her iki tedavi yönteminde de orijinal ve sağlık bakanlığı onaylı ürünler kullanılmalıdır. Ayrıca unutulmamalıdır ki hangi ürün kullanılacak olursa olsun bu işlemi konusunda uzman kişilerin yapması gerekmektedir. Eğer doğru açıda, doğru derinlikte ve doğru miktarda verilmezse tedaviden aktif şekilde yararlanmanız mümkün olmayabilir.