Erkeklerde saç kişisel görünümü etkilen en önemli Kriterlerdendir. Erkeğin makyajı da saçı ve sakalı diyebiliriz. Doğru görünümü elde edebilmek için bu bölgelerin doğru kalitede olması gerekir ki istenilen saç şekli verilebilsin. Böyle hem kişi hem de çevresi açısında daha tatmin edici bir dış görünüm elde edilmiş olacaktır.

Günümüzde erkeklerin saçlarının dökülmesinde birden fazla etken bulunmaktadır.

Genel olarak iki ana etken olan genetik ve hormonal sebepler ortaya çıkmaktadır. Fakat günümüzde gerek sosyal hayatın gerekse iş hayatının hatta okul hayatının bile baskılarının etkisiyle stres faktörü daha ön plana çıkmaktadır. Bu yüzden erkeklerde saç dökülmesinin başlaması 17’li yaşlara kadar düşmektedir. Hatta 20’li yaşlarında saçlarını komple kaybeden bireyler bile orta çıkmaktadır. Şimdi kısaca belli başlı saç dökülme nedenlerinden bahsedelim.

Genetik sebepler; bu durum tamamen anne tarafından ve baba tarafından aldığımız genetik bağlar ile aktarılmaktadır. Aile içi belirli oranda genetik çeşitlilik olsa bile dominant veya çekinik genlerin DNA’mıza kaynaşması ile saç dökülmesi genleri aktarılabiliyor.

Hormonal sebepler; testesteron, dehidrotestesteron, östrojen, kortizol, insülin ve toroid gibi hormonların azlığı veya çokluğu saç dökülmesini tetiklemektedir.

Stres; bilindiği gibi stresin vücudumuza etkisi saymakla bitmez. Kabaca belirtmek gerekirse dolaşım sistemine, üreme sistemine, sinir sitemine, boşaltım sistemi gibi birden fazla sistemin çalışmasına etkileri bulunmaktadır. Bu sistemlerin baskılanması sonucu vücudun metabolik stres düzeyi artar ve sorunlar baş gösterir. Bunlardan birisi de saçların dökülmesidir.

Beslenme; saçın beslenmesi ve canlı kalması için özel proteinler, vitaminler ve mineraller gerekmektedir. Bu besinlerinde neredeyse hepsi beslenme yoluyla dışardan alınır. Bazıları ise dışardan alınan besinlerin vücutta yapısal değişime uğratılması sonucu elde edilir. Doğru ve dengeli beslenilmez ise saç dökülmesi tetiklenmektedir.

Mevsimsel geçiş; özellikle yazın sıcak havanın ve denizin etkisiyle hem ciltteki yağ dengesi bozulmakta hem de vücut yoğun sıvı ve enerji kaybı yaşadığı için saç beslenmesi olumsuz etkilenmekte ve saçlar zayıflayıp dökülebilmektedir.

Şampuan; kullanılan şampuanın bitkisel içerikte olması en önemli kriterdir. Saça negatif etkileri olan kimyasalların bulunmasına özen gösterilmelidir. Özellikle sales, silikon, paraben, ve alkol bulunmayan şampuanlar kullanılmalıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki saçları gerektiğin fazla yıkamakta saçın ve saç derisinin yağ değesini etkileyeceği için çok tercih edilmemelidir.

Saça uygulanan kimyasallar; en dikkat edilecek konu saçları kuvvetlendirmek amacıyla piyasada çok fazla sayıda bulunan tonikleri kullanmak bunlar saça kimyasal etki ile geri dönüşe zorladıkları için bu ürünlerin kullanımı sonrasında ciddi saç kayıpları yaşanmaktadır. Ayrıca saçı yoğun göstermesi içiin kullanılan tozlar (topik gibi), saç boyaları, jöle, wax, saç spreyleri gibi ürünleri kullanmak hem saç derisine hem de saç tellerine ciddi zararlar verebilmektedir.